Op.Dr. Müjdat Güller MENÜ

Kıl Dönmesi Tedavisi

Kıl dönmesi, ciltte küçük delik ya da tünellerde kist ya da apselerin oluştuğu kıl köklerini etkileyen inflamatuar bir durumdur. Daha çok kalça ve kuyruk sokumu bölgesinde meydana gelirler. Latince kıl anlamına gelen Pilus ve yuva anlamına gelen nidus kelimelerinden türetilen kıl dönmesi hastalığı genellikle erkeklerde görülür. Vücuttaki tüylerin kuyruk sokumuna dökülüp burada sıvı dolu kistik bir yapıya dönüşmesiyle ortaya çıkan kıl dönmesi, ağrı, kızarıklık, apse, şişlik, irin veya kanlı akıntı gibi belirtiler gösterir. 

KIL DÖNMESİ NEDİR?

Kıl dönmesi, vücuttaki tüylerin dökülüp genellikle kuyruk sokumu bölgesinde küçük kist veya apse olarak ortaya çıktığı cilt enfeksiyonudur. Kıl dönmesi genellikle ağrı, şişlik ve kanlı akıntı gibi semptomlarla kendini belli eder. Tedavi edilmediği takdirde özellikle kronik kıl dönmesi kistleri apselere (şişmiş enfeksiyon cepleri) ve sinüs boşluklarına (deri altındaki boş alanlar) yol açabilir.

Bazı durumlarda belirti göstermeyen ancak özellikle otururken kuyruk sokumu bölgesindeki şiddetli acıyla ortaya çıkan kıl dönmesi teşhisi acı, ağrı ve şişlik gibi belirtiler sonucu teşhis edilir. Teşhis edildikten sonra kıl dönmesinde yaygın olarak uygulanan tedavi yöntemi kıl dönmesi ameliyatıdır.

KIL DÖNMESİ NEDEN OLUR?

Tıbben pilonidal sinüs, halk arasında da kıl dönmesi ismiyle bilinen hastalık, vücuttaki tüylerin kuyruk sokumuna dökülmesi sonucu enfeksiyon kaynaklı sıvı dolu kistik bir yapı meydana getirmesiyle oluşur. Bunun yanı sıra erkeklerin hormon yapısının 20’li yaşlar itibarıyla gelişmesiyle kıl üretiminin artması ve obezite gibi durumlar da kıl dönmesine neden olan faktörler arasında gösterilebilir.

Genel olarak kıl dönmesi, aşağıdaki faktörlere bağlı olarak meydana gelebilir:

  • Erkek olmak
  • Hareketsiz bir yaşam
  • Obezite
  • Kalın ve sert vücut kıllarına sahip olmak
  • Uzun süre oturma gerektirecek bir meslek
  • Daha önceden kıl dönmesi rahatsızlığı yaşamak

KIL DÖNMESİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kıl dönmesinde kalçada özellikle oturma ile birlikte artan ağrı, bölgenin çevresinde kızarıklık, oluşan kist ya da apsede irin ya da kanama olması yaygın belirtilerdir. Söz konusu akıntı aynı zamanda kötü bir koku yayabilir. Çok sık olmasa da mide bulantısı, ateş ve yorgunluk gibi belirtilerde görülebilir.

Kıl dönmesinde şu belirtiler yaşanır:

  • Kişi otururken şiddetli bir acı yaşar,
  • Şiddetli acıya ağrı da eşlik eder,
  • Kuyruk sokumunda şişlik görülür,
  • Acı, ağrı ve şişlikle birlikte bölgede apse oluşur,
  • Kötü kokulu kanlı akıntı meydana gelir,
  • Mide bulantısı yaşanır,
  • Ateş ve yorgunluk da kıl dönmesi belirtileridir.

Oturma sırasında şiddetli bir acı

Kişi oturmaya çalıştığında kuyruk sokumuna baskı uyguladığı için kıl dönmesinin meydana geldiği bölgede şiddetli bir acı yaşanır.

Kuyruk sokumunda ağrı

Şiddetli acıyla birlikte kuyruk sokumundaki içi sıvı dolu kistik yapı hastalığın şiddetine bağlı olarak ağrı yaşatır.

Kuyruk sokumunda şişlik

Kuyruk sokumunda enfeksiyon kaynaklı oluşan kıl dönmesinde kistik yapıda apse ve şişlik de oluşabilir.

Apse oluşumu

Enfeksiyonun ilerleyip şişmesi sonucu kıl dönmesi meydana gelen kuyruk sokumunda apseler görülür.

Kötü kokulu kanlı akıntı

Kıl dönmesinin kişiyi rahatsız eden ve doktora gitmeye teşvik eden klinik belirtilerinden biri de kötü kokuyla karakterize kanlı akıntıdır. Bu akıntı dışkı sırasında da meydana gelebileceği gibi kişinin iç çamaşırına bulaşarak da tespit edilebilir.

Özellikle kıl dönmesine neden olan enfeksiyonun ilerlediği durumlarda kişinin günlük hayatını olumsuz etkileyecek, yürümesini zorlaştıracak ve hatta oturmasını bile engelleyecek şekilde acı ve ağrı yaşanabilir.

Kıl dönmesi belirtilerinden birkaçına sahip olunduğu durumlarda genel cerrahi doktoruna başvurmanız gerekir.

KIL DÖNMESİ NASIL ANLAŞILIR?

Genel cerrahi doktorunun yapacağı fiziki muayene ile kıl dönmesi hastalığının teşhisi rahatlıkla konulabilmektedir. Kalça yarığındaki hassasiyet ve kuyruk sokumunda şişlik, apse ve sinüs görünümü kıl dönmesi teşhisi konulabilmesi için yeterlidir. Enfeksiyon şiddetli ise tanı için kan testleri yapılabilir. Pilonidal kist vakalarında genellikle görüntüleme testlerine gerek yoktur.

KIL DÖNMESİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Kıl dönmesi tedavisi için en sık başvurulan yöntem kıl dönmesi ameliyatıdır. Kıl dönmesi ameliyatı dışında uygulanan yöntemler alternatif çözüm olarak değerlendirilir. Ameliyat dışındaki kıl dönmesi tedavileri kistin boşaltılması, fenol tedavi, antibiyotikler ve lazer tedavisidir.

Hem tıbbi hem de alternatif yöntemlere ek olarak kıl dönmesinin yaşandığı bölgeye sıcak bir kompres uygulayarak da ilgili bölgeyi rahatlatmanız mümkün olabilir.

Ancak tekrar etmek gerekirse kıl dönmesi tedavisinde altın standart cerrahi tedavidir. Diğer yöntemler cerrahiye alternatif ve tekrarlama oranı yüksek yöntemlerdir.

Cerrahi müdahalenin temel amacı; kıl dönmesi yuvasının tamamen çıkarılması, ameliyat kesi yerinin mümkün olduğunca kalça oluğunu ortasına gelmemesini sağlamaktır. Hastayı ameliyata almadan önce mutlaka enfeksiyonun antibiyotiklerle giderilmesi gerekmektedir.

KIL DÖNMESİ AMELİYATI

Kıl dönmesi hastalığında her hastaya uygulanabilecek standart bir cerrahi tedavi yoktur ancak temel standart kıl dönmesi ameliyatıdır.

Kıl dönmesi tedavisi ve kıl dönmesi ameliyatı şunları içerir:

Akut pilonidal sinüs apsesinin (Akut kıl dönmesi) tedavisi: Bu yöntem acil drenaj olarak bilinir. Çünkü akut kıl dönmesi ciddi enfeksiyon gelişen ağrılı bir durumdur. Apsenin basit drenajı yapılıp daha sonra elektif operasyona hazırlanabilir. Bunun yanında apse kavitesinin üzerindeki cilt kapak şeklinde çıkarılarak yaranın sekonder iyileşmeye bırakılması ile ikincil bir ameliyata gerek kalmadan iyileştirme şansı da yüksektir.

Kronik pilonidal sinüs (kronik kıl dönmesi) hastalığı tedavisi: Kıl dönmesi tedavisinde konservatif tedavi seçenekleri denenebilir. Kavite içi fenol, koterizasyon, krioterapi, gümüş nitrat, alkol ile irrite edilerek içerisinin granülasyon dokusu ile dolmasını sağlamaktır. Aynı zamanda masrafı az bir yöntem olmakla birlikte komplikasyon olarak yara kapanma problemleri yaşanabilir. Nüksetme durumu ise %5 kadardır.

Kistotomi ameliyatı: Kıl dönmesi tedavisinde uygulanan kistotomi ameliyatı, sinüs boşluğunun tepe kısmı açılarak yaranın sekonder iyileşmeye bırakıldığı ameliyat çeşididir. Nüksetme oranı %5-19 kadardır.

Primer kapama: Primer kapama, sinüs çıkarılmasından sonra yaranın uç uca dikilmesidir. Nüksetme oranı %15’tir.

Kistektomi ve sekonder iyileşme: Kistektomi ve sekonder iyileşmede amaç, kist çıkarıldıktan sonra yaranın açık bırakılarak kapanmasını sağlamaktır. Bu durum 1-2 aylık bir süreçtir ve hemen her gün pansuman gerekmektedir. Nüksetme oranı %1-6 arasıdır.

Mikrosinüsektomi: Bu yöntem daha çok küçük sinüsler için tercih edilebilir. Hedef sinüsün kapsülü ile çıkarılıp primer onarılmasıdır. Nüks %15 kadardır.

Flep yöntemleri: Halk arasında kapalı ameliyat olarak adlandırılan yöntemlere verilen isim fleptir. Çıkartılan kist sonrası açılan boşluk uç uca getirilemeyecek kadar geniş ise yan taraflardan doku kaydırılması gerekmektedir. Bu yöntem diğer yöntemlere göre daha üstündür ve nüks oranları düşüktür. Yara uçlarında gerilik az olduğu için hastaların ağrıları daha azdır ve işe dönüşleri daha çabuktur. Tek dezavantajı ameliyat kesi yerinin biraz daha fazla olmasıdır. Lİmberg flep, rotasyon flebi, Z plasti flebi gibi flepler vardır. Nüks oranları % 0-3 arasındadır.

Endoskopik pilonidal sinüs tedavisi: Kıl dönmesi ameliyatlarında son kullanılan teknik endoskopik pilonidal sinüs tedavisidir. İnce bir kamera ile kıl dönmesinin oluştuğu bölgeye girilerek lazerden farklı direkt görüş altında sinüs içi termal olarak yakılmaktadır. Ağrısız ve günlük hayata daha kısa sürede dönüş bakımından yeni bir seçenek olarak ön plana çıkmaktadır. Nüks oranları lazere yakındır.

Hastalar kıl dönmesi ameliyatında yüzükoyun yatar pozisyondadır. Kıl dönmesi ameliyatı lokal anestezi ile yapılacağı gibi, belden uyuşturma denilen spinal veya genel anestezi altında da yapılabilir. Ameliyat öncesi yapılacak anestezi çeşidine; anestezi doktoru, genel cerrah ve hasta beraber karar vermelidir.

Kıl dönmesi ameliyatı sonrası bakım nasıl olmalıdır?

Kıl dönmesi ameliyatı sonrası, kistin oluştuğu bölgenin hijyenini sağlamak oldukça önemlidir. Bu noktada iltihap ve enfeksiyondan uzak kalınarak iyileşme sürecine katkıda bulunmak gerekir. Böylelikle iyileşme süreci de kısalarak kıl dönmesi ameliyatının etkileri azalacaktır. Bunun yanında ameliyat sonrasında hastanın yürütülmesi gerekir. İlk hafta yara üzerine ağırlık verilmeden, yarayı geren hareketler yapmadan hareket edilmelidir.

Kıl dönmesi ameliyatı sonrası iyileşme süreci nasıldır?

Kıl dönmesi ameliyatı sonrasında iyileşme sürecinde hızlıca iyileşmesi için yaraya sık sık pansuman yapılmalıdır. Ameliyat sonrası iyileşme süreci ortalama 7-10 gün arasında değişir. Açılan yaranın vücut tarafından doldurulma süresi ise 1-2 ay arasında değişiklik gösterir.

KIL DÖNMESİ NASIL ÖNLENİR?

Kıl dönmesi, temel hijyen kurallarına uyarak önlenebilir. Özellikle duş esnasında kılların biriktiği ya da ağda yapılan bölgede batık oluşmaması için sert bir lifle ovulabilir.

Kıl dönmesini önlemenin yolları şu şekilde sıralanabilir:

  • Kişisel bakıma ve hijyene dikkat edin
  • Dar çamaşır giymemeye özen gösterin
  • Oturduğunuzda dik oturmaya çalışın
  • Obezite riskine karşı önlemlerinizi alın, sağlıklı beslenin

KIL DÖNMESİ NASIL GEÇER?

Kıl dönmesinin kesin tedavisi ameliyattır. Evde yapılacak birtakım uygulamalar kıl dönmesi hastalığında tedaviye yönelik değil ağrı ve şişlik gibi semptomların giderilmesi içindir.

Aşağıda yer alan yöntemler kıl dönmesi semptomlarını hafifletebilir:

  • Ilık su içinde oturulabilir.
  • C vitamini, çinko ve A vitamini takviyeleri alınabilir.
  • Çay ağacı yağı, adaçayı yağı, hint yağı gibi uçucu yağlar denenebilir.
  • Yastık, otururken destek ve rahatlık sağlayabilir.
  • Düzenli egzersiz, kan akışını artırır.

Kıl dönmesiyle ilgili bitkisel ilaçlar veya uçucu yağlar kullanılmadan önce doktora danışılmalıdır.

Op.Dr. Müjdat Güller Op.Dr. Müjdat Güller
+90 544 682 21 09